-
1 проноситься
I несов.; сов. - пронести́сь1) hızla geçmekпронести́сь ви́хрем — fırtına gibi gelip geçmek
по шоссе́ на преде́льной ско́рости проноси́лись автомаши́ны — şoseden son hızla arabalar geçiyordu
2) ( о времени) tez geçivermek3) yayılıvermekII сов.1) ( прийти в ветхость от носки) yıpranmak; (altı) delinmek ( продырявиться)2) (пробыть в носке какое-л. время) giyilmek; dayanmak, gitmekбо́льше го́да он (костю́м) не проно́сится — bir yıldan fazlasına dayanmaz
-
2 проскакивать
несов.; сов. - проскочи́ть(быстро проходить, пробегать) hızla geçmek -
3 повести
сов.1) götürmekон поведёт ребёнка к врачу́ — çocuğu doktora götürecek
2) sürmek; yönetmekкто поведёт грузови́к? — kamyonu kim yönetecek
повести́ маши́ну с бо́льшей ско́ростью — arabayı daha büyük bir hızla sürmek / sürmeye başlamak
повести́ ата́ку на кого-л. — перен. birine karşı hücuma geçmek
3) см. поводить
См. также в других словарях:
yalayıp geçmek — rüzgâr, dalga vb. sıyırarak, dokunarak hızla geçmek Komşu köşklerden kopup gelen fasulye kokulu bir rüzgâr yüzümüzü yalayıp geçti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
depara geçmek — koşuya veya yarışa hızla başlamak Onu kaptırınca kıyıdaki öbür kayalara konmak için depara geçerler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sel gibi akmak — 1) sıvılar için bol ve gür akmak Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi. Âşık Veysel 2) zaman çabuk ve hızla geçmek 3) insanlar kalabalık bir yığın hâlinde gitmek, yürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
su gibi akmak — 1) zaman hızla geçmek 2) para, yiyecek vb. bol bol gelmek Şoförlükten bir senede artırdığım para ile bu bağı almıştım. O vakit su gibi para akıyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıçramak — e 1) Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti. 2) nsz Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak Uyumuş olacak ki yataktan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalmak — e, ar 1) Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler. H. Taner 2) nsz Bir yerin içine girmek İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıyırmak — i 1) Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak Çark elini sıyırdı. 2) Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak, düşürmek 3) Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük